HDP ve CHP Meselesi

25 Mart 2014

HDP ve CHP seçmenleri sosyal medayada kıran kırana bir mücadele sürdürüyorlar. CHP seçmenleri oyların bölünmemesi için HDP’nin seçimlerden çekilmesini, HDP’ye gönül vermişlerin dahi CHP’ye oy vermesini salık verirken, HDP’lilerse neden CHP’nin kendileri için bir seçenek olamayacağını anlatıyorlar. CHP ile ilkesel olarak, neoliberalizmden Kürtlerin özgürlüğüne kadar her konuda ayrılan bir parti kitlesinin oyları bölme suçlamasıyla karşılaşması elbette abes. Aynı şekilde en üst düzeyde yapılmış olan basına açık görüşmelerde CHP’nin HDP’ye “sizle olmak bize zarar verir” dediği gerçeği basına defalarca yansımışken HDP’nin CHP seçmenleri tarafından ittifaka çağrılması da gerçekçilikten bir o kadar uzak.

Tahir Elçi’nin ardından

“Yüzükoyun düşenler kervanında bir sevdiğimizi daha yitirdik”

Bugün Kürdistan’da yaşananları ancak Amerika’nın Irak işgali ile benzeştirerek okumak mümkün. Çünkü Kürdistan’da devletin ve devlete direnişin  paylaştığı hiç bir hukuki veya toplumsal zemin yok. Tamamıyla ayrı mantıklar üzerinden işeyen ve birbirleri ile sadece şiddet alanı dolayımıyla ilişkilenebilen iki apayrı dünyadan bahsediyoruz. Tahir Elçi’nin ölümü, hem çok sevdiğimiz birini kaybetmenin acısını, hem de bu ayrışmanın tanıklığının sancısını içeriyor.

Roj Roja Rojava

Nazan Üstündağ, 14 Ekim 2014

Kobanê’nin böylesi eşitsiz bir savaşta böylesi destansı bir direniş göstereceğini çok az kişi hesaplamıştı. Bugün daha da iyi anlaşıldığı üzere ittifakların ve hesapların yeniden düzenlendiği Ortadoğu’da halkların demokrasisi seçeneğini yükselten tek güç olan Kürt Özgürlük Hareketi’nin yenilgiye uğraması tüm hegemonik güçlerin işine gelecekti. IŞİD’in Kobanê’yi alması, Şengal ve Mahmur denklemini bozan HPG ve YPG güçlerinin kazandığı meşruiyetin aşınmasını sağlayacak ve bir kez daha Ortadoğu, batı kafasının Sünni, Şii, Kürt kategorilerine ve sınırlarına göre şekillenecekti.

Çatışmalar arasında bir akıl sağlığı denemesi

Nazan Üstündağ, 5 Ağustos 2015

Bütün barış süreçleri birer mücadele sürecidir. Devletlerin süreçten beklentisi ve örgütlerin beklentisi örtüşmez. Devletler süreç sonunda savaş sonucu kaybettikleri bazı şeyleri geri almak ister. Bunlar hukuğun tekrar devlet elinde tekelleştirilmesi, çoğullaşmış farklı hafıza ve anlatıların tekleşmesi ve sermayeye kapanmış olan coğrafyanın tekinleşerek sermayeye açılmasıdır.

Sandıkları bırakmayın: Minör siyasetin zaferi

Bu seçim, egemen siyasetin ve seçimin dilini benimsemeyen, ona aşina ama yabancı olanların, mecburen ve mecburiyetten kendilerini bu yabancı oldukları dilde ifade etmelerine tanıklık etmiş ve birbirine benzemeyen ve birbiriyle özdeşleşmeyen bu kolektivitelerin kendilerini etki yaratacak bir biçimde bir sayısal toplam olarak göstermelerine imkan sağlamıştır.