Seçimlerden önce son

Yayınlanma tarihi: 28 Mart 2014 – Yeni Özgür Politika (internet sitesi arşivine erişim bulunmamaktadır)

Türkiye’nin batısı olağanüstü gergin bir atmosferle seçime giriyor. Bu büyük gerginliğe rağmen KONDA anketi AKP-CHP arasındaki oy dağılımında ciddi bir değişim olmadığını gösteriyor. Elbette yanılgı pay olabilir. Üstelik seçime bir kaç gün kala bu sonuçları değerlendiren bir yazı yazmak çok ahlaki de olmayabilir. O yüzden aslında çok fazla şey söylenebilecek AKP-CHP meselesini bir yana bırakıp HDP’yi değerlendirelim.

Bugün elbette öncelikle olarak eleştiri değil kutlama günüdür. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki Halkların Demokratik Partisi (HDP) alacağı oy oranından bağımsız ve tüm örgütsel eksikliklerine rağmen bu seçim çalışmalarında büyük başarı kazandı. Kimliğini kurdu, bilinirleşti, ilçe düzeyinde bir dolu yeni ve çalışkan partiliyi bünyesine kattı. Sol yayınlarda ve hatta kısmen liberal yayınlarda ciddi bir fikirsel mücadele yürüterek, toplumsal ve siyasal analizlerini derinleştirdi, yaygınlaştırdı. Merkezde ve yerellerde çıkan bildirgeleri ile sözünü oluşturdu ve Türkiye’nin batısında demokratik özerklik, ekolojik, cinsiyet özgürlükçü, eşitlikçi barış kentlerinin nasıl kurulabileceğine dair fikirlerini somutlaştırdı. Seçim çalışmalarına başlandığında HDP İstanbul’da yaşayanların yüzde 50’si tarafından bilinmezken bugün gazete köşelerinde, üniversitelerde, metroda HDP konuşuluyor.

HDP’ye yönelen saldırılar aslında HDP’nin Türkiye için ne kadar gerekli ve önemli bir siyasi oluşum olduğunu da göstermiş oldu. Türkiye’nin batısında özellikle yerel seçimlerde, BDP’ye verilen oylar bugüne kadar Kürtlerin namusu, az sayıda Kürt olmayanın da vicdanı üzerinden verildi diyebiliriz. Bu yüzden de batıda BDP oy verme/vermeme açısından az tartışılan, kimliği açık, rekabet imkanı sınırlı bir parti olarak kabul görülürdü. Ancak HDP’nin kurulması şimdiye kadar görülmemiş bir biçimde HDP’nin tartışılmasına, HDP’ye karşı saldırganlaşılmasına sebep oldu. Bunu olumlu değerlendiriyorum. Çünkü HDP bir vicdan partisi olarak değerlendirilmiyor. Kendini sola yakın hisseden ya da demokrat olarak gören herkesin aklı bir HDP’ye uğruyor. Eskiden BDP kategorik olarak bir yana bırakılırken, şimdi bu rahatça gerçekleşmiyor. Herkesin HDP’nin yanında ya da karşısında kendini konumlandırması gerekiyor. Konumlarını açıklamak, söz üretmek sorunda kalıyorlar. Ve nihayet vicdan/vicdansızlık arasına sıkışmış söylemlerimiz açılıyor, hakiki siyasi tartışmalar yürütüyoruz.

Kürt hareketine yakınlığı ile bilinen kimi “aydın” ve “gazetecilerin” ya CHP’ye oy vereceğini açıklaması, ya hiç oy vermeyeceğini söylemesi ya da HDP bileşenleri içinde yer almasına rağmen büyükşehirde CHP, meclislerde HDP propagandasını yapması da ayrı bir konu. AKP-CHP çatışması hakikaten herkesi fabrika ayarlarına geri döndürdü. Herkes kendi korkuları, kendi çıkarları çerçevesinde hareket ediyor. Elbette bir çoğu sınıfsal pozisyonunun gerektirdiği seçimleri yapıyor.

Buradan da çıkacak büyük bir ders var. On yıldır tüm barış ve demokratikleşme çalışmaları bir takım aydınları ikna etmek üzerinden yapıldı. Bu aydınların bir çoğu Kürt sorunu söz konusu olduğunda Kürtlerden yana tavır alsalar dahi, bunu bir vicdan meselesi halinde algıladılar. Kürtlerin mücadelesinin içeriğini ve stratejilerini kavramakta yetersiz kaldılar. Sola ve feminizme uzak durmayı tercih ettiler. O yüzden şu gelinen durumda HDP ile yürüyememeleri de tesadüf değil.

Gerçekten artık Türkiye başka bir dönemde. Barış da, feminizm de, sosyalizm de, demokrasi mücadelesi de halklaşarak büyüyebilir. Ve bunun imkanı da uzun zamandır bu kadar ortaya çıkmamıştı. Yani barışı üstten değil alttan kurmanın zamanıdır. Hele sonuçlar KONDA’nın dediği gibiyse halklaşmak dışında hiç bir çarenin olmadığı, üstte kurulan dilin ve kaygıların hakikaten halkta hiçbir yansıması ve karşılığı olmadığı iyice açığa çıkacak.

Kürdistan’daki ve Türkiye’deki tüm adaylarımıza başarılar diliyorum. Canla başla çalıştılar. En iyisini hak ediyorlar.

Comments

No comments yet. Why don’t you start the discussion?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir