Akademik Dil ile Toplumsal Dil Arasında

Jineoloji Dergisi Sayı 19 – Ekim Kasım Aralık 2020

Akademik dil deyince aklıma en az iki farklı dil geliyor. Birincisi son derece steril ve anlaşılması pek de zor olmayan pozitivist dil. Bu dil bir takım durumları değerlendirmek ya da ilişkileri kanıtlamak üzerinden kendini var eden, düşünceyi derinleştirmekten çok, toplumsal çokluğu, çeşitliliği ve çetrefilliği basitleştirerek anlatmaya yönelen bir dil. Aslına bakarsanız bu pozitivist dil ile kapitalizmin ürettiği toplumsal dil çoğu zaman örtüşüyor da. İkisinin de tarihsel olarak erkek konumu ve öznelliğini esas aldığını ve dil aracılığıyla bu konumu yaymaya, tekleştirmeye ve hakikat mertebesine çıkartmaya soyunduğunu düşünürsek bu çok da şaşırtıcı değil.

Anneliği Yeniden Düşünmek: Annenin Kanunu Olur Mu?

Jineoloji Dergisi – Sayı 18 – Temmuz  Ağustos Eylül 2020

Bu yazıda Jineoloji dergisi okuyucuları ile son bir senedir annelik üzerine düşündüklerimi paylaşmak istiyorum. Bu düşüncelerin bir kaç farklı izleği var. Öncelikle o izleklerden bahsedeyim. Bunlardan birincisi şu sıralarda yazma çabasında olduğum bir kitapla ilgili. Bu kitapta Kürt Özgürlük Hareketi’nin ortaya çıkardığı üç kadın figürünü ele alıyorum. Bunlar anne, kadın siyasetçi ve kadın gerilla figürleri. Kitapta bu figürlerin bedenleri, sesleri, kurdukları birliktelikler, edim ve eyleyişler ve ortaya çıkardıkları estetik ve etiğin, Kürdistan coğrafyası ve onun ötesinde yeni bir siyasi kozmolojinin temelini oluşturduğunu iddia ediyorum.

Erkeklik izleğinde tarihin peşinde

Jineoloji Dergisi Sayı 7- Ekim Kasım Aralık 2017

I

Erkeklik ve iktidar arasındaki yakın ilişki hem yapısal, hem dramatik hem de fantastik. Bildiğimiz hemen hemen tüm toplumsal yapılarda güç, mal, varlık ve para erkekler arasında bölüşülüyor. Hem yasa hem gelenek hem de piyasa kuralları erkeğin birkimini arttıracak ve koruyacak biçimde düzenleniyor ve erkek emeğinin değerini kadın emeğinin üzerinde tutuyor. Erkeklerin yoğun olduğu iş kolları daha fazla paranın döndüğü ve daha çok ücret alınan iş kolları olduğu gibi erkek, ataerkil düzen sayesinde hem hane içinde hem de iş yerinde kadının birkimine ve emeğine el koyuyor.

İktidar İlişkileri: Devlet ve Aile

Modern ailenin kapitalizm ve ulus devlet ile ilişkisinin eleştirisi, Öcalan’ın kapitalist modernite tartışmalarının anahtar konularından biridir. Öcalan’a göre modern aile, kapitalist modernitenin kurucu taşlarından olup, kapitalist modernitenin dayattığı…